RİZE’NİN TARİHE GÖMÜLEN VAKIF ESERLERİ
İshak G. Güvelioğlu
Cumhuriyet döneminin ilk 30 yılında vakıf eserlerine hoyrat bir bakışın hâkim olduğu biliniyor. Eser bu bakışın sadece Rize’de verdiği hasarları belgeleriyle görmemiz bakımından tarihe önemli bir kayıt düşüyor. Anlaşılacağı gibi eserin konusu yazarın ifadesiyle; “Rize’nin ‘Türk ve İslam’ tarihini gelecek kuşaklara ulaştıracak; dinî, tarihî, kültürel eserler ve bunların hazin akıbetidir.” O dönemde, Rize’de 1461’den 1920’li yıllara kadar gelen ve her biri bir sanat eseri de olan vakıf eserlerinden bir kısmı (cami, medrese, tekke, kütüphane, hamam, muvakkithane, çeşme, hamam vb.); “yol açmak, meydanı genişletmek, ihtiyaç bulunmaması” gibi gerekçelerle maalesef hoyratça yok edilmiştir. Bu hazin manzaranın her yerde kayıt altına alınması gerekiyordu ve alınmıştır da. Birbirinden güzel eserlerle REVAK yayınlarını zenginleştirmekle kalmayıp tarihe kayıt da düşen Güvelioğlu; eserde, bu müessif yıkımdan sadece görevlileri değil, olanlara “seyirci kalan” Rizelileri de sorumlu tutuyor. Bu çerçevede yazar, bu kitapla “ehliinsaf devlet ricalini haberdar etmeyi ve ehliinsaf Rizeliyi uyandırarak az sayıdaki eserlere sahip çıkma şuuru kazandırmayı” da amaçlıyor. Eser, yıkıma konu olan eserlerin yıkım öncesi fotoğrafları ve arşiv kayıtlarından Osmanlıca belgelerle desteklenerek belgesel bir nitelik kazanıyor.
Rize Araştırmaları Vakfı (REVAK) Yayınları
revak@revak.org.tr